-
1 sérieux
I1 important ciddi2 grave ciddi3 raisonnable ciddi◊C'est une personne sérieuse. — O ciddi bir insandır.
4 fait avec soin titiz [ti'tiz]5 pas gai ciddiIIn m1 gravité ciddilik2 application ciddi olma◊C'est quelqu'un de sérieux. — O ciddi bir insandır.
3 prendre qqch au sérieux bir şeyi ciddiye alma -
2 sérieuse
1 important ciddi2 grave ciddi3 raisonnable ciddi◊C'est une personne sérieuse. — O ciddi bir insandır.
4 fait avec soin titiz [ti'tiz]5 pas gai ciddi -
3 soigneuse
-
4 soigneux
См. также в других словарях:
titiz — sf. 1) Çok dikkat ve özenle davranan veya böyle davranılmasını isteyen (kimse), memnun edilmesi güç, müşkülpesent 2) Temizliğe aşırı düşkün olan (kimse) Kendisi gayet titiz, kibirli, azametli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar … Çağatay Osmanlı Sözlük
titizlikle — zf. Titiz bir biçimde, titiz olarak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yakından — zf. 1) Yakın bir yerden, yakın olarak Yakından bakılırsa iyi görülür. 2) mec. Çok dikkatli, titiz bir biçimde Hükûmet gibi müttefik kuvvetlerin ajanları da olayları yakından gözetliyorlardı. T. Buğra Birleşik Sözler uzaktan yakından Atasözü,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
titizce — zf. Titiz bir biçimde Kurallara ne kadar titizce riayet ettiğini bilmeyen yoktur. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılı kırk yarmak — titiz ve ayrıntılı bir biçimde incelemek, önemle üstünde durmak Senin gibi kılı kırk yaran bir kıza name beğendirme başarısından dolayı sevgiliniz beyefendiyi kutlarım. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıkı — sf. 1) Dar Sıkı bir kemer. 2) İyice sıkıştırılmış, doldurulmuş, tıkız, gevşek olmayan Sıkı bir denk. 3) Zorlu, güçlü ve etkili En sıkı ve katı bir merkeziyet sistemi, bugün diğer faaliyet merkezlerini bloke edebilir. B. Felek 4) Dikkatli, titiz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşünmek — i 1) Aklından geçirmek, göz önüne getirmek Ezberi düşünmekten, söylediklerimizin anlamını düşünmezdik. Ç. Altan 2) de Bir sonuca varmak amacıyla bilgileri incelemek, karşılaştırmak ve aradaki ilgilerden yararlanarak düşünce üretmek, zihinsel… … Çağatay Osmanlı Sözlük
seçmek — i, er 1) Benzerleri arasında hoşa gideni seçip almak veya yararlanmak için ayırmak Ben bu kitabı seçtim. 2) Birine oy vererek bir göreve getirmek Biz sizi başkanlığa seçtik. 3) Üstün, iyi, uygun bularak yeğlemek Benim ne akla hizmet edip de… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çakal — is., hay. b., Far. şaġāl 1) Etoburlardan, sürü hâlinde yaşayan, kurttan küçük bir yaban hayvanı (Canis aureus) 2) argo Kurnaz, yalancı, düzenci, aşağılık kimse 3) sf., hlk. Titiz, huysuz, görgüsüz Birleşik Sözler çakal armudu çakalboğan çakal… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dikkatli — sf. 1) Dikkat eden, özen gösteren (kimse) 2) Titiz, araştırıcı, sorgulayıcı Bir yabancının dikkatli bakışından ürkerek susacağından korkmuştu. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
titizlik — is., ği Titiz olma, titizce davranma durumu Sevilen bir şair olması, yazıları üzerindeki titizliğinden geliyor. O. V. Kanık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller titizlik göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük